Yurdumun Kız Çocukları III

 

Bir kız çocuk bakıyor

Masum bir duruşlar

Beyaz köpükler saçan

denizin dalgalarına

anlam vermeye çalışıyor

suyun oluşturduğu bu girdaba

 

çıkıyorlar

Teker teker

Gurup gurup

çocuklar okuldan

kimileri

Gülerek neşe içinde,

Kimileri koşarak ter içinde

Kimileri üzgün

Gam içinde… ilerliyorlar.

 

dişleri çürümüş

yapay şekerleri yediklerinden.

Çelimsiz kimileri besimsizlikten…

Kimileri de apel apel

Ve     

Tombul tombul

Bu çocuklar

Bizim çocuklarımız.

 

Okumanın

bir şeyin başlangıcı biliyorlar

ya da bilmiyorlar

ama onlar okuyorlar

anlamak için

okuyorlar gelecek için

okuyorlar adam olmak,

bayan olmak

ve

kısacası

insan olmak için….

 

 

 

 

 

Okul önlükleri beyaz ,

çiçekli yakalı takmışlar kızlar boyunlarına.

 

Duyguları hapis kalmış kimilerinin

anlatamamışlar,

gizli aşklarını sevgililerine…

 

 

Dört bir yana bakan ;

O gözler,

O çocuk gözleri

O gözlerle görülen

O çocuksu bakışlar

Ne güzel

Ne masum

Ne saf ve temiz….

 

Anlatıyorlar defterlerde,

evlerde ,

okurken,

uyurken

Bostan da yetişen domates tadı var

Bakışlarında

Taptaze ve

Tüm saflığıyla

O dolu dolu bakışlar….

 

Fındık kabuğundan soyulur da

öyle hayat ona

Yemyeşil ormanlarla kaplı dağlar,

Vadiler ve ovalarla uzayıp giden

Rüzgarlara kapalı doğal bakışlar,

Ah

Karadeniz’in kız çocuğu ah….

 

 

Bir kız çocuk bakıyor delikli taşlara

Dişler öne çıkmış

çene alta gerilmiş,

kırık

ve

oynayan

ama

halen yerinde duran

o

çıkmayan diş

ne de yaman acı verir ya diş ağrısı.

 

Yanakta hafif kızarma,

al al olmuş yüzleri

uzaktan bir çocuk bakıyor kendisine

utanıyor

ve

kızarıyor yüzü.

 

Kara gözler

zeytin büyüklüğünde

kaşları inmiş kirpiklere

 

Yapraklar takılı saclarının üzerinde toka yerine

Yağmur

Güneş ve ay

Yıldız ve toprak

Sanki

masal anlatıyor çocuklara.

 

Hey

Anne ve babalar

masal anlatınız mı ? çocuklarınıza.

Anlatmadıysanız eğer…

Suçlusunuz….

 

Acıyla ve kederle

Ve

yitik zamanda bakan

ve

kaybolmuş

bakışlar gibi

bakıyor kız çocuğu

kendisine bakana….

 

Ah ah

Bu bakışta

Neşeye

ve

hüzne

isyan eden sözler gizlidir.

 

Süzülen yarınlara anlam katacak,

silinmez anı bırakacak

Surlar,

ve

kuleler,

ve

çanak çömlek

ve

Bıçaklar

ve bakır

ve

İğneler

Kısacası tüm şeylere bakan bakışlar gizli

 

Ya birde

Rüzgarın etkisiyle

Doğaya bakan

şiirimsi

bakışlar

ne güzel

ne alımlı

şu

İç Anadolu’nun 

kız çocukları..

 

Yusuf Ter 04.04.2010

Saat 00 :37 İsviçre